14 Haz

Bu Karne Kimin?

Her eğitim döneminin bir karnesi olur. Bu karnenin amacı öğrencilerin ve velilerin bir dönemin sonunda kendi durumlarını görmelerini sağlamaktır. Bir dönem içerisinde elde edilen veriler ile elde edilen kazanımları akademik başarı ölçeğine yansıtmayı amaçlar. Bu karne, öğrencinin büyük oranda derslerde ve kendi çalışma performansı ile elde ettiği öğrenmede ki başarısını göstermektedir.

Bu karnenin öğrenciler ve veliler açısından birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Eskiden karne içeriğindeki verilere dair bilgileri öğrenmek son güne kalır; öğrencilerde ve pek tabi ailelerinde de bir heyecan olurdu. Şimdilerde ise e-okul sisteminin takibi ile ölçümlemeye dair veriler çok önceden bilinir ve değerlendirilir hale geldi. Ve böylece karnede görülmesi muhtemel olabilecek olumsuz durumlara karşı da öncesinde önlem almak mümkün olmaktadır.

Öğrenciler ve veliler bugün karnelerini aldılar. Karne değerlendirmesi ile ilgili akşam bir “karne inceleme toplantısı” yapacaklar. Tüm ailelere bu toplantıyı yapmalarını tavsiye ediyorum. Bu toplantının nasıl ve neden yapılacağı ile alakalı değerlendirme en önemli değerlendirme çalışmasıdır. Gelin bu çalışmayı kademelere ayırarak yapalım.

İlkokul öğrencisinin karnesi %80 ailenin, %20 öğrencinindir.

İlkokul karnesine aileler sahip çıkmalı ve karşılaşılan bir başarısızlık varsa, bunu çözmek adına değerlendirme yapmalıdır. Bu çalışmada hedef, öğrencinin başarısızlık nedenlerini aile içerisinden kaynaklanan sebeplerini tespit etmeye yönelik olmalıdır. Bu durumda öğrenci kaynaklı biyolojik veya pedagojik sorunlar varsa buna destek olma adına bir çalışma planlanmalıdır. Eğer ailenin tutum ve davranışlarına dayalı bir sorun tespit edilmişse bu sorunu giderme adına ebeveynler yine üzerine düşen görevleri yerine getirmeli gerekirse uzman desteği alabilmeliler. Eğer olumsuz bir durum varsa ve bu süreç erken başlamışsa sonrasındaki başarısızlıklar zamanla kanıksanmış olacaktır. İlerleyen zaman dilimlerinde iyileştirmeye yönelik müdahaleler daha da zorlaşacaktır.

Ortaokul karnesi % 65 ailenin % 35 öğrencinindir.

Ortaokulda alınan karnede ailenin payı bir miktar azalmış olmakla birlikte tamamen öğrenciye devredilmemiştir. Aileler büyük bir döneminde öğrencinin ergenliği yaşadığı bu süreci sağlıklı yönetebilme adına çocuklarını sürekli takip etmeli, onlarda da sorumluluk bilincinin oluşması adına ortak planlamalar yapmalıdır. Karşılaşılan akademik başarısızlık, acaba dönemin özelliklerinden mi kaynaklanıyor yoksa bir ders çalışma sorunu mu var? Bu durum ayrıntılı bir şekilde analiz edilmeli ve öğretmenlerle birlikte yaz tatilini faydalı geçirme adına bir strateji belirlenmelidir. Sürece etkin olarak öğrenci katılmalı ve kesinlikle yargılanma veya suçlamaya maruz bırakılmamalıdır. Çünkü karne sorumluluğu henüz öğrenciye geçmemiştir. Bu ön kabul ile hareket edilmeli ve çalışmalar mutlaka ebeveynler tarafından desteklenmeli yük tamamen öğrenciye bırakılmamalıdır.

Lise karnesi %35 ailenin % 65 öğrencinindir.

Lise öğrencisinin karnedeki sorumlulukları artısı ile eksisi ile daha fazla sahiplenmesi gerekmektedir. Ancak yine aile sorumluluğu tamamen devreden çıkmış değildir. Aile, bu sürecin bir unsuru olarak varlığını devam ettirirken kesinlikle ne sorumluğun tamamını üzerine almalı ne de tamamını öğrenciye devretmelidir. Öğrenci ailenin desteğini sürekli yanında hissetmelidir. Eğer bir sorun oluşmuşsa sorunun kaynaklarına inme çalışması yapılmalı bu sırada da kesinlikle direk sorguluyor olunmamalıdır. Gerekirse uzman desteği alınmalıdır.

Üniversite karnesi % 20 ailenin % 80 öğrencinindir.

Üniversite öğrencinin de karnesi olur mu? dediğinizi duyar gibiyim. Tabii ki bu da bir eğitim süreci olduğuna göre bir ölçme değerlendirme sistemi mutlaka olacaktır. Veliler öğrencilerine güvenebilmeli ancak süreci takip etmek adına soru sormalı ve gerekirse sınav sonuçlarını birlikte internet ortamında incelemelidir. İleride akademisyen olmak veya yüksek lisans yapmak istediğinde tüm notların ve ortalamaların önemli olduğunu düşünerek hareket etmelidirler. Ailesinde üniversite öğrencisi bulunan aileler bu değerlendirmeyi yapmalı ve varsa sorunların üzerine gitmelidir. Mezuniyetin gecikmesi öncelerde sorun teşkil etmeyecekmiş gibi görünse de süreç içerisinde rahatsızlık verici durumlar oluşturabilecektir. Çünkü sonrasında yaşanan pişmanlıklar belli konularda fayda vermeyecektir.

Sonuç olarak ailedeki her birey karneyi değerlendirirken kendi payına düşene sahip çıkmalı ve “bu karne benim de” demelidir. Eğer sorumluluk paylaşılırsa oluşan mutlulukların artması ile birlikte ve yaşanılması muhtemel hüzünlerde azalacaktır. Aman, karne dönemlerinde olumsuz haberlere dönüşecek durumlara ortam hazırlamayalım. Sağlıklı “karne değerlendirme toplantılarını” bu hafta sonu Pazar kahvaltısından sonra mutlaka yapalım. Hepimize karneler hayırlı olsun.

Dr. Abdulrezzak ÇİL / Yönetim Danışmanı ve Yönetici Koçu

AŞAĞIDAKİ YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Enneagram ile İlişki Analizi Kitabım

Aile Danışmanlığı Sorunlardan Önce Alınmalı

Gençleri Anlamak

Karnelerdeki Eski Tat

Ana-Baba Tutumlarının Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerine Etkisi-1

Ana-Baba Tutumlarının Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerine Etkisi-2

Ana-Baba Tutumlarının Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerine Etkisi-3

Herkes Yazın Boş Durma Diyor! "Ama Kimse Ne Yapmam Gerektiğini Söylemiyor"