23 Haz

Ana-Baba Tutumlarının Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerine Etkisi-3

B.     Olumlu Ana Baba Tutumları

a.      Mükemmeliyetçi Ana Baba Tutumları ve Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerine Etkileri

Ailenin çocuğun tavır ve davranışlarının mükemmel olma beklentisi sonucu ortaya çıkmaktadır. Çocuklarından ortaya koydukları her şeyin en iyisini sergilemelerin beklerler. Kendi hayallerini gerçekleştirmeleri için çocukların bir araç olarak görebilirler. Çocuklarının çok başarı, iyi resim yapan, müzik aleti çalabilen, müzik kulağı olan, konuştuğu zaman bir lider gibi konuşan, iyi spor yapabilen bir birey olmasını bekler ve isterler.
 
Bu duruma maruz kalan çocukları aileler oldukları gibi kabul etmedikleri ve daha fazla gayret göstermeleri gerektiği bilgisinden hareket ederek tutumlar sergilerler. Çocuklarında kendilerine göre gördükleri eksiklerini özel takviyelerle gidermeye çalışırlar. Bu durumda çocuklara çok yüklenilmiş olabileceği gibi, yanlış yapmalarında müsaade etmezler. Ailenin koyduğu kurallar ve kalıplar vardır. Çocukları buna uymak zorundadır. Aynı zamanda yazılı ve sözlü olan toplum kurallarına çocuklarının harfiyen uymalarını beklerler. Bir yetişkin gibi değerlendirir arkadaş seçimine de müdahale ederler.
 
Kurallara uyulmadığı zaman aileni sertleştiği ve cezaya başvurduğu gözlenmiştir. Duygusal baskı yapıp sonuç alamaz ise fiziksel şiddete başvurmaktadırlar. Aşırı titiz olmaları ve temizliklerine dikkat etmeleri beklenen çocuklar, bu durumda oluşacak aksamalara karşı orantısız tepki ile karşılaşabilirler. Ailelerin oluşturmuş olduğu kalıp çocukları için bir anlamda kafes niteliği taşımaktadır. (Özkaya, 2014, s. 5)
 
Mükemmeliyetçi aile tutumları ile yetişen çocukları da oluşması muhtemel kişilik özelliği ebeveynleri gibi mükemmeliyetçilik tepkisini yansıtmaktadır. Bu tersi durumlarda gözlenmiş çok dağınık özelliklerde sergileyebilmişlerdir. Bu tutumları sonucu olarak kendilerine olan güvenlerin azlığından da söz edilebilir. Başarısızlık hallerine aşırı kırılma yaşayabilirler. Yanlış yapma korkuları oluşmuştur. Okul yaşamlarında düzenli tertipli tek başına çalışan ama grup çalışmalarında şikâyet eden özellikleri olan kişiliklerdir. (Özkaya, 2014, s. 5)
 

b.      Demokratik Ana Baba Tutumları ve Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri

Ana babanın çocuk ile ilgilenmesinde çocuğun kabulü merkeze oturmuş olup, sevgi ve anlayışlı olma esaslı bir davranış kalıbı tercih edilmiştir. Çocuğun yeteneklerini, ilgilerini göz önüne alarak bir aile ortamı ve ilişki şekli geliştirmesi önemsenmiştir. Bu durumda çocuk daha sağlıklı sosyalleşmiş, etrafıyla işbirliği yapabilen, arkadaş uyumu iyi, duygusal gelişim süreci uyumlu, mutlu ve dengeli bir fert olmuştur. (Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, 1996, s. 38)
 
Demokratik aileler sevecen yapıları ve sıcaklıklarıyla da öne çıkarlar. Lüzumlu gördüklerinden çocuklarının davranışlarına sınırlar koyabilir, davranışı cezalandırabilirler. Genelde babalar ılımlı ve esnek tavır ve davranışlara sergilerler. Bu durum çocukların babaya karşı saygı geliştirmelerine ve ona sokulmalarına sebep olabilir. (Öztürk, 1990, s. 67)
 
Ebeveynlerin çocuğa karşı oluşturdukları tavır ve davranışlar yanı sıra sergiledikleri duyguları şeffaf, açık ve seçiktir. Bu netlik hali güvenli ve huzurlu bir aile yapısını oluşmasına sebep olmaktadır. Bu halleri gözlemleyen çocuğun mutlu ailenin mutlu bir bireyi olma hali çocuğa yansımış olur. Çocuğun kendi duygularını rahat bir şekilde ifade etmesine uygun bir zeminde hazırlanmış ise, çocuğun olgunlaşma ve sosyalleşme süreci iyi bir şekilde devam etmektedir. (Yörükoğlu, 1996, s. 29) Sosyalleşme, çocukların, kendi kültürlerinde kabule dilen değerleri, inançları ve davranış standartlarını edinme sürecidir. (P.H.Mussen, J.J.Conger, J.Kagan, & A.C.Huston, 1984, s. 64)
 
Çocuğun baskıcı denetim dışında olması, daha sosyal ve üretken bir birey gibi davranması sonucunu doğurmaktadır. Bu tutumları sergileyen ebeveynlerin olgunluk düzeylerinin yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Ailenin geneli ile ilgili karar alırken, çocuğun sürece dâhil edilmesi, çocukta da demokratik duyguların gelişmesine sebep olmaktadır. Aile bireylerinin hepsinin eşit düzeyde söz hakkı olduğun gerçeğini kavraması kendi aile yapısını kurgularken çokça başvuracağı bir davranış kalıbına da dönüşebilir. Evde alınan kararlara daha çok katılan çocuk kişilik gelişiminde ailesini seven ve sayan kendi karar alabilme yetileri oluşmuş bir birey olacağı düşüncesi ağrı basmaktadır. Bu kişilik özelliklerini kazanması için aile bir rehber olmayı tercih ederek çocuğuna sevgi ve saygı merkezli bir duruş sergilemektedir.
 
Aile karar verici değil, yol göstericidir. Çocuk kendi ile ilgili kararları alabilecek zihinsel olgunluğu ulaştığında çocuğun kendi kararlarını vermesine müsaade edilmektedir. Bu durum aile bireyler arasında dengesizlik hali oluşmadan devam etmesi sağlanmalı, aile üyelerinin istek ve ihtiyaçlarına ket vurucu ve kontrol edici olmamalıdır. Çocuk bu düzeyde tavır ve davranış geliştirmesine müsaade edilirken bir denge hali oluşmasına da zemin hazırlanmalıdır. (Yavuzer, 1997, s. 29)
 
Aile içerisinde, toplumda ortaya konulacak davranışların ölçüleri, kabul görüp görmemesi şeklinde belirlenmiştir. Kurallar ne bir şekilde ortaya konmuş aile bireyleri kurallara uyumda kendi üzerlerine düşen görevleri yerine getirmektedirler. Burada anne babanın model olması, modeli gözlemleyen çocuğun davranışları içselleştirmesine katkı sağlayacaktır. (Yörükoğlu, 1996, s. 81)
 
Bu durum aile bireylerin güven veren ve birbirlerini destekleyen bir ortamın oluşmasına sebep olmaktadır. Çocukların hoş görülmesi ve desteklenmesi kendi sınırlılıklarının belirlenmesi açısından önemlidir. Ebeveynlerin çocuklarına karşı duruşu sevgi doludur.
 
Çocukların desteklendiği ve güven dolu bir ortamda demokratik bir bakış açısıyla yetiştirildiği aile yapıları içerisinde çocuğun kişilik gelişimi işbirliğine açık ve sosyalleşmesinde başarılı olduğu gözlemlenmiştir. Arkadaşlık ilişkilerini sağlıklı bir zemine oturtan, duygularını rahat ifade edebilen bir hal üzerinedirler. Sosyal ilişkilerinde dengeli ve mutluluklarını yaşarken de etraflarına mutluluk dağıtabilen kişilik özelliği göstermektedirler. (Yavuzer, 1997, s. 47)
 
Demokratik aileler çocuğun isteklerine karşı destekleyici, onaylayıcı bir tavır takınırlar. Çocuklarının kendisinden faydalanması için onlara bir kaynak olduğunu söyler ve çocukların kendi kararlarında özgür olmalarını sağlamaya çalışırken, onların hareketlerinin kontrol etmekten geri dururlar. (Kuzgun, 1971, s. 54)
 
Özgüvenlerinde bir yükseklik gözlenmekte ve sorumluluk bilinçlerinin geliştiği gözlenmektedir. Hem kendilerine hem de etraflarındaki bireylere karşı bir güvenli bakışları mevcuttur. Bağımsızlıklarını önemser ve üretici duruş sergilerler. Mevcut kuralarla karşı saygılı ve otoriteyi kabulde sıkıntı çekmeyen bir duruşları vardır. Buradan yola çıkarak; çocukların etraflarına saygılı olunması bekleniyorsa, yetişkinlerin ve anne babanın çocuklara karşı güler yüzlü, küçük hataları cezalandırmayan, duygularına ve düşüncelerine değer veren ve onlara güvenen tavır ve davranışlar sergilemelidirler. Aile bireylerinin çocuklarının öz güven kazanmalarını istiyorlar ise; baba bir korkutma unsuru olarak kullanılmamalı, anne babasından olumlu hareketlerinin desteklendiğini görmeli, sevinçlerinin paylaşıldığına, üzüntülerinin de anlaşıldığına şahit olmalıdır. (Yörükoğlu, 1996, s. 97)
 
Çocukların ebeveynlerini güvenmelerini sağlamak için; çocuklara gerçekleştirilemeyecek vaatlerde bulunulmamalıdır. Anne baba arasında saygı ve sevgi ilişkisinin ilişkilere yansımış olduğu gözlemlenmelidir. Çocuklarında saygı bekleyen aileler, onlara saygılı davranacaklar ve kusurlarında onlarla alay etmeyecekler ki aynı tepkiyi görebilsinler. Sözlerinin dinlenmesini istiyorlarsa, çocuklarının dediklerini anlamalı kendilerini ifade etmeleri için zemin oluşturulmalıdır. Kısaca çocuklara kazandırılması düşünülen sağlıklı kişilik özelliklerinin örneklerinin aile bireyleri tarafında ortaya konması gerekmektedir. Ana babaların gerek kendi aralarında gerekse de çocukları ile olan iletişimlerinde tutarlı olmalıdır.
 
Aile fertleri aile içinde bir problemle karşılaştıklarında birlikte çözüm üretme, güçlerini birleştirmeleri bir takım çalışması yaparak sorunun üzerine gitmeleri çocukta demokratik kişilik özelliğinin gelişmesine sebep olmaktadır. Bu süreçte dikkate alınan çocuk tepkisi sürece dâhil edilince bir demokratik ortam oluşmakta ve demokratik davranış kalıbı oluşmaktadır. (Ertuğrul, 2003, s. 119)

 

Kaynakça

Anlar, B. (2012). Motor Mental Gelişme Nedir. Çocuk Sağlığı ve Gelişimi Dergisi , 5-6.
Arı, R., & Seçer, Z. Ş. (2012). Farklı Ana Baba Tutumlarının Psikososyal Temelli Problem Çözme Bacerilerine Etkisinin İncelenmesi . Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 451-464.
Cüceloğlu, D. (1997). Yeniden İnsan İnsana . İstanbul: 16.Basım Remzi Kitapevi.
Doğan, C., & Doğan, S. (2011). İnsanlar Konuşa Konuşa . İstanbul : 1.Basım Selis Yayınları .
Ekşi, A. (1990). Genç Anne Babaları. Ankara: Bilgi Yayınevi.
Ertuğrul, H. (2003). Son Gelişmeler Işığında Ana Baba Eğitiminde Yeni Teknikleri. İstanbul : 2 Baskı Timaş Yayınları .
Gülay, H. (2009). Okul Öncesi Dönemde Akran İlişkileri . Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 82-93.
Jersild, A. T. (1974). Çocuk Psikolojisi(Çev: Gülseren Günce). Ankara: Ankara Ün. Eğitim Fakültesi Yayınları:43.
Kulaksızoğlu, A. (2000). Ergenlik Psikolojisi. İstanbul: 3.Basım Remzi Kitapevi.
Kuzgun, Y. (1971). Ana Baba Tutumlarının Bireylerin Kendini Gerçekleştirme Düzeyine Etkisi. Ankara: Hacettepe Ün. Basılmamış Doktora Tezi .
Martın, W. (2003). Modern Ailelere Bilgece Öğütler. İstanbul : 1. Baskı Boyner Yayınları (Çev: Burcu Gezek).
Özdoğan, B. (2000). Çocuk ve Oyun. Ankara: Anı Yayıncılık.
Özkaya, D. (2014, Şubat 25). Ana Baba Tutumlarının Kişilik Üzerindeki Etkileri. Şubat 27, 2014 tarihinde www.sivasram.gov.tr: http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/50/02/702862/dosyalar/2012_12/06090647_9annebabatutumlarvekiilikzerineetkileri.pdf adresinden alındı
Öztürk, İ. (1990). Ana-baba Tutumlarının Üniversite Öğrencilerinin Bağımsızlık, Duygularını Anlama, Yakınlık, Başatlık, Kendini Suçlama, Saldırganlık Düzeylerine Etkisi. Ankara: Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi.
P.H.Mussen, J.J.Conger, J.Kagan, & A.C.Huston. (1984). Child Development and Personality(Çev:Evren Karabulur Demir; Gül Şendil). New York: Harper&Row, Publisher.
Whirter, J., & Acar, N. V. (1985). Çocukla İletişim. Ankara: No ve Yayınları .
Yavuzer, H. (1997). Çocuk Eğitimi El Kitabı. İstanbul : 7.Basım Remzi Kitapevi.
Yavuzer, H. (1996). Çocuk Psikolojisi. İstanbul: 13. Basım Remzi Kitapevi.
Yörükoğlu, A. (1996). Çocuk Ruh Sağlığı. İstanbul: 20. Basım Özgür Yayınevi.
 
 
Dr. Abdulrezzak ÇİL
R&M Danışmanlık Kurucu ve Yöneticisi
Psikolojik Danışman ve Rehberlik Uzmanı
Yönetim Danışmanı ve Yönetici Koçu